Kocam Tatmin Edemiyordu Şimdi Patronum Ediyor!

Merhaba. Ben Ayça. 28 yaşında, 1.60 boyunda, 50 kilo, kumral, 95-65-100 ölçülerinde, evli, çocuksuz bir kadınım. Kocam benden 2 yaş büyük, oldukça yakışıklı bir adam, yaklaşık 19 cm civarında oldukça kalın bir yarağa sahip, ancak buna rağmen seks hayatımız benim açımdan hiçte iyi gitmiyordu. Bu boyutta bir mobil porno yarağa alışmak benim için çok kolay olmadı, tabii kocamın hayvanlığı nedeniyle. Kocam, kocaman yarağı ile üzerime çıkıyor, her istediğini yapıyor, ağzımdan, amımdan, götümden, nasıl sikmek isterse sikiyor, kendi boşalınca da arkasını dönüp uyuyor, benim zevk alıp almadığımı hiç düşünmüyordu... Kocamı bu konuda çok uyardım, ama nafile, bir işe yaramamıştı. Kocamla seks benim için sadece sıkıntı anlamına geliyordu, zevk adına hiçbir şey yaşamıyordum. Ben de artık okuduğum birçok seks hikayelerindeki gibi zevk alarak seks yapmak istiyordum. Kafama koymuştum, önce bir işe girecektim ve ekonomik özgürlüğümü kazanıp, sonra da kocama boşanma davasını açacaktım. Boşanırsam, gerçek seksi yaşamak konusundaki niyetimi gerçekleştirmek için çok daha fazla fırsatım olacaktı... İnternetteki iş bulma sitelerinden birinde özel bir şirkette ‘Yönetici Asistanı’ ilanı vardı. Telefon ettim, Cansuhanım diye birine bağladılar. Cansu hanımın sesi çok tanıdık gelmişti. Neyse, randevu alıp görüşmeye gitmeye karar verdim. Hafif dekolteli bir bluz, diz üstü bir etek, hafif bir makyaj yaparak, görüşmeye hazırlandım. Bu halim ile aynada kendimi çok beğenmiştim. Adrese ulaştığımda, önünde durduğum bina kocaman bir plazaydı. Resepsiyona Cansu hanım ile görüşmeye geldiğimi söyledim. Kısa bir telefon sorası beni binanın en üst katında bir odaya çıkarttılar. Büyük deniz manzaralı bir oda idi. Beni getiren görevli Cansu hanımın birazdan geleceğini, patronun yanında olduğunu belirtti. Beklemeye başladım... Bu arada camın önünde dışarıyı mobil porno izle seyrediyordum. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Mini etekli, sarışın, oldukça alımlı bir hanım girdi içeri. Merhabalaştık, özgeçmişimi uzattım, okumaya başladı. Üniversite eğitim kısmını okurken, “Burada yazanlar konusunda bir hata yok değil mi?” dedi. “Kesinilikle yok!” dedim. “O halde sen Lopez Ayçasın!” dedi. (Üniversitedeyken kalçalarımın büyüklüğü ve şekli ile Jenifer Lopezin kalçarına benzerliği yüzünden bana bu lakabı takmışlardı). Bir anda şok oldum, nereden bilmişti benim Üniversitedeki lakabımı? Şaşkınlıkla yüzüne bakarken, “Beni tanıyamadın değil mi?” dedi... Ses çok tanıdıktı, ama bü vücut benim kankim, sır ortağım, Cılız Cansu değildi. Utanarak, “Cılız Cansu?” dedim. “Evet, ta kendisi!” dedi. O anda dünyalar benim olmuştu. Cansu’yla Okuldan sonra hiç görüşememiştik, o ailesinin yanına Ankaraya dönmüştü. Ben halen şoktaydım, Cansuya, “Ne oldu sana böyle?” dedim. Cansu, “Anlatırım sonra!” diyerek konuşmasına devam etti. Epey bir sohbet ettik. İş için başvurmuştum, ama en iyi arkadaşımı bulmuştum. Eski günler filan derken, konu sonunda işe geldi: - Ayçacığım, emin ol seni bu işe almak isterdim, ama bu kadro evli bir bayan için uygun bir iş değil! Fiziksel anlamda tam sana göre, ama kişilik olarak senin için hiç uygun değil! - Nasıl yani? Ya sen sekreter aramıyormusun? - Hayır sekreter değil, yönetici asistanı arıyorum ve bu asistan işinin dışında başka birçok hizmet verebilecek biri olmalı! - Nasıl hizmetler? - Söyletme bana, mobil sex anladın! - Yani aslında patronuna bir metres mi arıyorsun? - Evet, senden gizleyecek değilim, bu yüzden sen olamazsın! - Peki, ben yine de istediğimi söylersem? - Nasıl yani Ayça? - Evliliğim zaten bitmek üzere, cinselliği ise uzun zamandır yaşamıyorum, hem işe, hemde seksi bir erkeğe ihtiyacım var! - Ama patronun seks talepleri farklıdır... - Nasıl farklılıklar? - Erkan bey fazlaca azgın bir adamdır ve anal seks ister, seks sırasında argo konuşulmasını sever ve ağza boşalmayı çok sever, ama ben hiç müsaade etmedim, bu güne kadar birkaç kez yüzüme boşalmasına izin verdim sadece! - Sadece bunlar ise problem değil, kocamdan alışığım bunlara! - Eminmisin? - Kesinilikle! - Peki, sen bilirsin! Aslında tanıdığım birinin olması işime gelir! - Ne zaman iş başı yapabilirim? - Şu an itibarı ile işe alındın, ancak birde patronun seni görmesi ve bir test yapması gerekiyor! - Beni beğenmesi için nasıl hazırlanayım? - Aslında özel birşey yapmana gerek yok, onun yanında, manken gibi kendi etrafında dönmen yeterli olacaktır. Kalçalarını gördüğünde, emin ol dibi düşecektir! Kalçalarını daha belirgin gösteren bir kıyafet tercih etmen yeterli. Maaşını yarınki mülakat belirleyecek! - Peki anlaştık! Ne zaman görüşeceğim patronla? - Ben ayarlarım, yarın öğleden sonra 14:30 civarında evinden aldırırım, sen hazırlan! Sonra Cansu’nun yanından ayrıldım eve döndüm. Ertesi gün için hazırlık yaptım. Akşam kocam eve geldi, ona iş için kabul edileceğimi, ancak yarın bir mülakat olacağını söyledim. “Hayırlı olsun!” dedi. Sonra yemeği yedik, maç seyredip uykuya geçti öküz. Sabah uyandım kalkıp duşa girdim ve ağda v.s. bir güzel temizlik yaptım, giyinmeye başladım. Altıma, ön tarafı dantelli siyah bir tanga giydim, aynı çamaşır takımının sütyenini giydim üzerime, dar bir body ve altıma da siyah taytımı giydim, kalçalarımın bütün güzelliği ortada idi. Artık hazırdım. Saat 14:30 civarında Cansu bana araç gönderdi, evimden aldırdı ve şirkete geldik. Önce Cansu’nun yanına çıktım. Cansu önce beni tepeden tırnağa bir süzdü ve gülümseyerek, “Zilli, bugün kesin işe girdin!” dedi, sonra kalçama bir tokat attı, “Bunlara iyi bak!” dedi ve beraberce patronun odasına geçtik... Patron Erkan bey bizi kapıda karşıladı. İçeri geçtik, önde Cansu, arkasında ben. Patronun beni arkadan iyice bir süzdüğüne eminim. Cansu bizi tanıştırdı. Erkan bey 35 yaşında, 1.80 boylarında, atletik yapılı, oldukça yakışıklı bir adamdı, resmen içim erimişti. Ve konuşmaya başladık. Erkan bey bana, “Cansu hanım sizi çok övdü ve bütün hizmetleri yerine getireceğinizi söyledi!” dedi. anal porno Ben de, “Evet, Cansu hanım bana gerekli bilgileri verdi ve işleri kısa zamanda bana devredecek, ama işbaşı yapmadan önce sizin bir mülakatınızın olacağını belirtti!” dedim. “Evet, öyle olacak! Cansu hanım bizi yalnız bırakabilir misiniz?” dedi. Cansu da, “Tabiefendim!” diyerek çıktı odadan. Erkan bey kapıyı kilitleyerek geri döndü... Yanıma geldi, “Evet Ayça hanım, başlangıç maaşın 2.000 lira olacak ve mülakat başarına göre bu maaş konusunu çözeceğiz, hazırmısın?” dedi. “Evet hazırım, ama söylemek istediğim birşey var...” dedim. “Nedir?” dedi. “Bugün yapacaklarım, karşılıklı olarak, istekli olarak yaptığımızda daha güzel olacaktır diye düşünüyorum ve sizin bana verebileceğiniz zevklerin kat kat fazlasını size vermekten zevk duyacağım, sizce de uygunsa?” dedim. “Peki!” dedi. Ben yanından kalkıp, karşısında soyunmaya başladım. Önce body’mi çıkarttım ve sonra taytımı çıkartmaya başladım. Arkamı ona doğru dönerek, dizlerimi kırmadan, eğilerek, taytımı çıkartmayı bitirdiğimde, dudaklarını kalçalarımda hissettim ve öylece bir süre bekledim... Sonra onu ayağa kaldırdım, önünde diz çöküp, kemerini ve fermuarını çözüp pantolonunu aşağı indirip, bokser’i üzerinden yarağını okşamaya başladım. Bokserini indirip yarağını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Yarağı gittikçe büyüyordu ve iyice sertleşmişti. Beni yukarı çekti ve dudaklarıma yapıştı, bir yandan kalçalarımı okşuyordu. Beni kucağına alıp masanın üzerine koydu ve boynumdan başlayarak, öpücükler kondurarak, önce göğüslerime ve en sonunda amıma geldi. Bunun ne kadar güzel birşey olduğunu ilk kez yaşıyordum ve muhteşemdi. Kısa sürede orgazm olmuştum bile. Onu yukarı çekip dudaklarına yapıştım. Sonra üzerimden kaldırıp, tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. O ise, kafamdan tutmuş, ileri geri hareket ettiriyordu beni... Yarağını olabildiğince şiddetli emiyor, arada bir ucuna kadar çıkartıp, ağzımın içinden çıkartmadan yarağının ucunda dilimle daireler çiziyordum. Muhteşem bir tadı vardı. Kalçalarından kavrayarak yarağını alabildiğim kadar ağzımın derinliklerine alarak emmeye devam ettim. Epeyce bir süre böyle devam ettim. Arada bir ağzımdan çıkartıp, taşaklarını emiyordum. Bir süre sonra Erkan bey, “Geliyorum!” dedi, hemen tekrar ağzıma aldım ve emmeye devam ettim, en sonunda ağzımın asyalı porno içinde patlamıştı. Şiddetle boşalıyordu. Her damlasını yuttum... Erkan bey geçip kanepeye oturdu. Oldukça enerji sarf etmişti. O kanepede otururken, ben emekleyerek onun önüne geçtim ve tekrar yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. Tekrar sertleşmişti. Bana iltifatlar yağdırıyordu. Ben ise zevkle yarağını emmeye devam ediyordum. İyice sertleştiğinde ayağa kalktım ve ona arkamı dönüp, aletini elimle amıma yerleştirip, üzerine oturmaya başladım. Bu sırada o da, “Harikasın!” diyor ve götümün deliğini parmaklıyordu. Birkaç kez oturup kalktım ve “Patronum benim götümü sikmek istiyor herhalde?” diyerek yukarı doğru kalkıp, yarağını göt deliğimin ağzına yerleştirip üzerine oturmaya başladım... Köküne kadar almıştım artık götüme ve üzerinde inip çıkmaya başladım. Bir süre böyle devam ettikten sonra beni durdurdu ve “Yere in ve domal bakalım!” dedi. “Derhal efendim!” dedim, dört ayak oldum, kalçalarımı sallamaya başladım, “Hadi patronum, sik götümü!” diye inliyordum. Hemen arkama gelip yarağını götüme sokmaya başladı. Öyle şiddetle girip çıkıyordu ki anlatamam. Bu sırada ben de amımla oynamaya başlamıştım ve kısa süre tekrar orgazma ulaşmıştım bile. Erkan bey ise arkamda götümü sikerken, kendinden geçmiş bir vaziyette, “Seni orospu seni, işi aldın, hemde 5.000 lira maaşla, ama seni her gün amından götünden sikeceğim, hem de canım nerde isterse!” diyerek götüme köklüyor ve kalçalarıma tokat atıyordu. Ben ise zevkten uçuyordum, “Sik erkeğim, dağıt amımı götümü, istediğin zaman sik beni!” diye inliyordum, Erkan bey götüme çılgınca pompalıyordu... Birden durdu ve “Biraz daha amının tadına bakalım Ayça hanım!” dedi. “Peki efendim!” dedim ve hemen götümden çıkartıp amıma kökledi. Öylesine sert girmişti ki amıma, anlatamam. Aldığım zevk ise dayanılmaz birşeydi. Kocam o kadar zaman beni sikmişti, ama yarağı daha büyük olmasına rağmen, Erkan bey kadar bana zevk verememişti. Ve patronum birkaç kez git gel yaptıktan sonra içimde şiddetle boşalmaya başladı. İyice boşalana kadar dörtayak pozisyonunda bekledik ve içimden çıktı. Üzerini giydi, bende giyindim ve önce kapının kilidini açtı, sonra masasına geçip telefon ile Cansu’yu aradı... Biraz sonra Cansu geldi. Erkan bey Cansu’ya, “Evet, Ayça hanım artık resmen yönetici asistanımız oldu ve maaşı 5.000 lira!” dedi. Cansu şaşırmıştı, “5.000 mi?” dedi. Erkan bey de, “Evet öyle, senin yapmadığın şeyleri istekle yapıyor, bu nedenle öyle olacak! Hiçbir problem istemiyorum! Bu kararım hoşuna gitmediyse, istediğin zaman şirketten ayrılabilirsin, yada şirket içinde istediğin bir mevkiye kendini atayabilirsin!” dedi. Cansu ile ben odadan çıkmak üzere kapıya yöneldik. rus porno Erkan bey arkamızdan bize seslendi, “Hanımlar ufaklığaveda etmeyecekmisiniz?” dedi. Döndüğümüzde yarağını çıkarmış ve kaldırmıştı. Önce Cansu yarağını biraz emdi, peşinden de ben emerek boşalttım. Toparlanıp çıkıyorduk ki, Erkan bey Cansu’ya seslendi, “Cansu hanım sizin şirketten ayrılmanızı istemiyorum, bundan sonra bu işi Ayça hanımla ikiniz beraber yapın!” dedi. Cansu, “Ama Erkan bey...” diyecek oldu, Erkan bey de, “Tartışma bitmiştir Cansu hanım, iyi günler!” diyerek konuyu kapattı. Cansuyla birlikte Erkan beyin odasından çıkarken, kafamdan, bu işin bundan sonra daha da zevkli olacağı düşünceleri geçiyordu... Şimdilik hoşçakalın!

Sex Hikayeleri

Merhaba ben Orkun 24 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Tatilde köye gitmiştik. Teyzemin porno benimle yaşıt bir kızı vardı. Adını vermek istiyorum o yüzden B diyorum. O da köyde takılan sadece çalışırken şehir merkezine gidip gelen bir kızdı. Bir gün köydeyken dışarı sigara içmeye çıktım yürüyordum o da bende seninle geleyim sen buraları bilmez kaybolursun şehir çocuğu dedi. Bana üniversite ortamını soruyordu. Öyle okuldan falan konuşuyorduk porno izle daha sonra ormanın içinde bir yerde oturduk. Ve bana sen bu tiple orada ne kızlar sikiyorsundur dedi. Bende evet yapıyorum bir şeyler dedim. Sen yaptın mı daha önce diye sorduğumda evet dedi. Çalıştığın iş yerinden biriyle 3 veya 4 kez sevişmiş. Bana yarağın kaç cm dedi ben utandım ama 19 cm dedim. Yalancı aç bakayım dedi. Bak bu konuşma kötü yerlere gidiyor uyarayım dedim. Aç göster hadi merak ettim dedi. Sikim kalkmıştı fakat ben kalkmadı dedim çünkü beni ellemesini istiyordum. Daha kalkmadı sende göster bir şeyler de sikim kalksın dedim. Bana eteğinin altından amını gösterdi. Taptaze duruyordu ve kendini ellemeye başladı. Memelerini açtı hadi kalksın artık dedi önümde diz çöktü ve pantolonumu çözdü sikimi görünce vay be bayağı sex izle büyükmüş dedi evet dedim. Ellemeye başladı ve beni iyice azdırıyordu. Ağzına al çabuk beni azdırıyorsun orospu dedim ağzına aldı ve yalamaya başlıyordu. Çok güzel yaladı ve sonra sikecekmisin beni dedi evet dedim ağaçlara yaşladım ve amına hepsini bir anda kökledim. Bağırdı sus dedim ve hızlı hızlı sikmeye başladım. Amından çıkarttım ve ağzının içine boşaldım. Daha sonra doymadım götünden sikeceğim dedim çok acır olmaz dedi. Korkma ben profesyonelim dedim ve sikimi yalattım sonrada onun bembeyaz götünün deliğini yaladım. Tekrar domalttım ve bir anda hepsini kökleyince mobil porno bağırmaya ve ağlamaya başladı ama kimse bizi duyamazdı çünkü çok izbe bir yerdeydik. Götünden sert bir şekilde sikip götüne boşaldıktan sonra bir anda çıkardım tekrar bağırdı. Ve çok güzel siktin dedi fakat yürüyemiyordu ve bir hafta götünün üstüne oturamadı.

Anlatmak istedim anlamadınız

Fark ettiğim binlerce çelişkiyi Anlatmak istedim, anlamadınız. Bozduğunuz toplumsal ilişkiyi Anlatmak istedim, anlamadınız. Şimdi her köşede bir başka yazar Gerçeği gizleyip bambaşka yazar Sanmayın bu adam hep aşka yazar. Anlatmak istedim, anlamadınız. Tam kırk yıl oldu sesini duymadım. İnan onsuz hayal bile kurmadım. Özgürlük peşindeyken uygun adım Anlatmak istedim, anlamadınız. Her şiirde bir sitem diktatöre Yıktığın kültürü edip restore Baş değil el kaldırıp milyon kere Anlatmak istedim, anlamadınız. İslam’a leke süren bireyleri Gösterdim azalsın diye reyleri. Bu vatan bölünsün diyen beyleri Anlatmak istedim, anlamadınız. Mesut İlkay Yanık

Bulut yağmur ve aşk

bulut.., sanki bir perde… rüzgar onu serdiğinde, yağmur yoğunlaşırdı yüreğimin içinde… yağmur.., sanki bir oyun… rüzgar onu sergilediğinde, aşk yoğunlaşırdı gözlerimin içinde…. Fikret Turhan

Zorlaştı canan

Derdim anlatmaya kelamım yetmez Nefes almak bile zorlaştı canan Yoruldu dizlerim hedefe gitmez Sensiz nefes almak zorlaştı canan Elin ağzı torba değil büzesin Bak sayende adım çıktı deliye Halimi arz ettim gidip veliye Sensiz nefes almak zorlaştı canan Yıllardır içimde kaynar bir kazan Seni bahta yazmış kudretten yazan Ömür güze döndü mevsimse hazan Sensiz nefes almak zorlaştı canan Kor oldu hasretin yüreğim pişer Ömür çınarımdan yapraklar düşer Kara topraklara gözlerim düşer Sensiz nefes almak zorlaştı canan Hoşgelir uzaktan davulun sesi Mutlu olan mutlu sanar herkesi Kesildi çıkmıyor DURAK’ın sesi Sensiz nefes almak zorlaştı canan Durak YİĞİT

Yaz kalem haberim

Dertlerimi ucu uca eklerim Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Umudum bitmedi hala beklerim Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Gitmiyor başımdan keder ve elem Yıllardır yarama sürmüyor merhem Nedir bu LEYLA’dan çektiğim kalem ? Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Beklerim haberi gelmez yellerde Perişan derbeder oldum ellerde Dolanıyor yaşım akan sellerde Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle De büyük aşkımız geldi nazara Sevdasıyla düştüm hep ahı zara Gireceğim bu gidişle mezara Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Koptu yüreğimde dinmez vaveyla Sevene revamı sen söyle LEYLA ? Melül mahzun boyun bükerim LEYLA Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Budur DURAK’ığmın senden dileği Sevenler çekiyor bütün çileyi Hiç kimse katmasın aşka hileyi Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Durak YİĞİT

Gözüm düşüyor

Ak kâğıt üstüne yazarken aşkın Sığmıyor gözlerden taşıyor taşkın Bense yokluğunda divane şaşkın ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Yâr koydun koynumda iki elimi Görmüyorsun şu çağlayan selimi Ey vefasız lâl eyledin dilimi ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Kendimdende yavaş yavaş ıradım Erişti göklere ahım feryadım Şişelerde damla damala aradım ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Der DURAK’ım gayri canı nideyim ? Bu davayı nere kadar güdeyim ? Eylemeyin beni artık gideyim ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Durak YİĞİT

Kördüğüm

sen, yüzünü dost bildiğim.. ben ki, bir gülüşünle öldüğüm.. sen, sözünü senet bildiğim… ben ki.. canımı bile ikiye böldüğüm… sen, özünü nefes bildiğim.. ben ki… aşkınla olmuşum kördüğüm… Fikret Turhan

Sen hep uzakların içinde

sen hep uzakların içinde korkunç hayaletler kovalıyordun ben ise havalı gülüşüne yeni masallar anlatıyordum. sen hep rüzgarın yeşil dalları arasında şen gezen ruhlara bakıyordun ben küllerimin deniz kokusundaki kalbine yeni bir ilmek atıyordum. Fatma Saylak

Kibrit Kutusu

Eskiden, Yani.., Ben çocukken… Sen çocukken… Aşkımızın, Falına bakardım Kibrit kutusunda… Ben… İki çubuk seçerdim, İçlerinden… En nazlısı sen… En civanı ben… Kibrit kutusunun İki ucunda, Yan yana durur.. Yanmayı beklerdik, Senle ben… Alevler, Sarardı bedenimizi… Önce, Başlarımız eğilir, Bedenlerimizle Dönerdik birbirimize… Benle sen… Falım, Çıktı diye… Deliye dönerdim Ben… Fikret Turhan

Verdiğim sözden geri dönemem

İçim bir cehennem patlar kudurur Güllerim dalında açmadan kurur Bir zalım kalbimden hançerin vurur ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem İçten yanar beden külleri sönmez Anladım ki artık gidenler dönmez Aşık ölür amma maşuk’u görmez ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Başladı kar boran savrulmaz harman Yoruldu bedenim kalmadı derman O yâr katlimize eylemiş ferman ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Yeter ey vicdansız bu kadar yeter Yıkık gönül evim baykuşlar tüner Bak şu hallarıma ettin bin beter ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Yağdırdın zamansız doluyu karı Tükenmez DURAK’ın gamı efkârı Bunca acılardan benzim sapsarı ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Durak YİĞİT

Günüm Sen Gecem Sen

Günüm, geceye dönerdi.. sen yanımda olmayınca… çiçekler bir yana, güneş bir yana.. sarılırdım ben, yalnızlığın bitmez karanlığına..! gecem, gündüze dönerdi.. sen yanımda olunca… ay bir yana, gece bir yana.. sarılırdım ben, varlığının sönmez ışığına..! sen, güneşim olunca.. ben tutulman olur… kaybolurdum..! sen, ayım olunca.. ben çekimin olur sokulurdum yanına..! Fikret Turhan

Gerilince

toprak gerilince, fay kırılır… kıyamet kopar… ama… o rahatlardı..! gök gerilince, bulutlar kopar… şimşekler çakar… ama… o rahatlardı..! insan gerilince, tepesi atar… küfrü basar… ama… o rahatlardı..! Fikret Turhan

Bazı Yürekler

Yüreklileri daracık bazılarının…… Ne sevgi sıgıyor icine………. Nede insanlık …. Firdevs-i Ala

Güle Güle

Hadi öyleyse güle güle Ne güzel bir güzellik ki biz birbirimize veda ederken ”Gül’e Gül’e” deriz. Meger bu Muhammed’e Muhammed’e git demekmis. Nereye gidersen git Gül’e git.. Nerede yürürsen yürü, Gül’e (S.A.V) giden yoldan yürü.. Hadi öyleyse GÜL’E GÜL’E..

Ev şiiri

Evimiz Ne güzeldir evimiz İçi dışı tertemiz Sizde gelip görseniz Onu çok seversiniz Küçük bir bahçemiz var Yaz gelince şenlenir Uçan kuşlar bulutlar Bahçemizde dinlenir EVİMİZ kapı pencere duvar herkesin bir evi var bizimki şu tek katlı kutu gibi pek tatlı orda doğdum büyüdüm emekledim yürüdüm kışın soğuktan kardan yazın korur sıcaktan bu sokaktan gelinir hemen kolay bulunur adresi alın yine buyrun gelin bizlere

Sensizlik Çok Acı

Sensizlik öğle acı veriyor ki bana Dalıp dalıp gidiyorum bak uzaklara Kalbim derinden sızlıyor ağrıyor işte Küsüyorum işte ben bu yalnızlığıma Perişan olsam da yaşadığım bu hayatta Mutlu olacağım belki öbür dünyada Senden önce yaşamadım ki ben sevdayı Sen öğrettin bana sevmeyi ve de aşkı Bense kıymetini bilemedim belki de Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda Sensizlikten ötesi nedir ki zaten bana Ben bir kere sevdim bunu anlasana Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha. Onun sadece sende olduğunu anlasana Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana. Bir kez daha benim yanımda olsana.

Acı ve Neşe

Bir gemi karaya oturur… Kan akıtanlar, kendi akttığı kanda boğulur İhanete uğraşmış aşıklar doğurulur… Aradan yıllar geçse. Aşık olduğun kadın seni bırakıp giderse.. Kapılar yüzüne kapanırsa. Bir yalnızlık çöker üstüne.. Gazete kağıdı serin üzerime.. Onun sevgisinden başka sevgi girmesin.. Gönlüme kapattım gözlerimi hayat kurdum.. Kurduğum o hayali paralarıyla satın almak istediler olmaz dedim.. Seni böyle delicesine seven bendim…

Uçurum Kenarında

Uçurum Kenarında
Ben uçurum kenarında
Sen hayatının yolunda
Benseni sevdi
Sen beni sevmedi
Ben uçurumda bekliyorum
Seni çok seviyorum
Gelirsende gelmezsende
Benim gönlüm sende
Uçurum kenerından
Attığım an kendimi
Seni düşüneceğim
Ben ölsem dahi seni seveceğim

Seni Ben Çok Sevmiştim

Seni ben sevmiştim en çok
Sana bunu bi türlü ifade edemedim
Bunu anlatamadım sana
Ne kadar çok aşk şiiri yazdım sana
Sen beni anlamadın
Sen benim duygularıma karşılıksız kaldın
Ve sen beni çok üzdün
Seni bekleyeceğim gelmeyeceğini bile bile

Keyfim Yerinde Fikret Turhan Şiir

ellerimi ovuşturuyordum
keyfim yerindeyken
ıslık çalıyordum
bestesini bilmeden..!
gözlerimi ovuşturuyordum
sabah uyanırken
mırıldanıyordum
güftesini bilmeden..!
Fikret Turhan

Pablo Neruda Aşk Şiiri

Aşk
Bunca gün, ah, bunca gün
görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın,
nasıl öderim, neyle öderim?
Uyandı kana susamış
ilkbaharı koruların,
çıkıyor tilkiler inlerinden
çiylerini içiyor yılanlar,
ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
çamlar ve sessizlik arasında,
sorarak kendime nasıl, ne zaman
ödeyeceğim diye şu bahtımı
Bütün gördüklerim içinde
yalnız sensin hep görmek istediğim
dokunduğum her şey içinde
senin tenindir hep dokunmak istediğim:
seviyorum senin portakal kahkahanı
hoşlanıyorum uykudaki görüntünden
Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim
bilmiyorum nasıl sever başkaları
eskiden nasıl severlerdi,
yaşıyorum, bakarak, severek seni,
aşk tabiatımdır benim
Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun.
Nerde o? Hep bunu soruyorum
kaybolduğunda gözlerin
Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum,
yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi
geliyorsun sen, bir esintisin
şeftali ağaçlarından uçan.
Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil
o kadar neden var ki, o kadar az,
böyle olmalı aşk
kuşatan, genel
üzgün, müthiş,
bayraklarda donanmış, yaslı,
yıldızlar gibi çiçek açan,
bir öpüş kadar ölçüsüz.
Pablo Neruda

Seni Seviyorum Sözleri

Mesafeler aramıza setler çeksede
Tükenmez umudum seviyorum seni
Saatler bir ana sürüklensede
Tutkum bitmez seviyorum seni
Aramıza düşmanlar çöreklensede
Fark etmez seviyorum seni
Arasam yıllarca her yerde seni
Hiç bıkmam yılmam seviyorum seni.
Hazan Muhsine Sancar


Mavi Sevgilim

deniz maviydi…
gök maviydi…
ay beyaz…
yar dayanılmazdı..!
deniz göğe…
gök denize benzerdi…
bulutlar beyaz…
dalgalar beyaz…
yar paylaşılmazdı..!
mehtap beyaz…
kuşlar beyaz…
mavi fondaydı…
yar anlaşılmazdı..!
Fikret Turhan

Yanımda Olduğunca

yürümeyi severdim,
sen yanımda olunca…
yollar bitsin istemezdim,
ellerini tutunca..!
çiçekleri severdim,
sen bağımda olunca…
renkler solsun istemezdim,
gözlerine bakınca..!
şiirleri severdim,
sen gönlümde olunca…
sözcükler bitsin istemezdim,
nefesini duyunca..!
anlayacağın…
yaşamayı severdim,
sen yanımda olduğunca..!
Fikret Turhan

Kontrol Hep Sende

sende,
bu gözler varken
kontrol de sende..!
bende,
bu aşk varken
buton hep sende..!
bak güzelim bak,
yüreğim yansın…
bas güzelim bas,
benliğim yansın…
sende
bu diller varken
kontrol de sende..!
bende
bu aşk varken
buton hep sende..!
söyle güzelim söyle,
yüreğim yansın…
bas güzelim bas,
benliğim yansın…
sende
bu haller varken
kontrol de sende..!
bende
bu aşk varken
buton hep sende..!
yürü güzelim yürü,
yüreğim yansın…
bas güzelim bas,
benliğim yansın…
Fikret Turhan

Herşeyim sendin

yağmurum sendin,
toprağım sendin…
ıslanıp kabardığım,
yalnızca sendin…
şiir sendin,
şarkı sendin…
okuyup söylediğim
sadece sendin…
güneşim sendin,
çiçeğim sendin…
öpüp bayıldığım
yalnızca sendin…
şiir sendin,
şarkı sendin…
yazıp dinlediğim
sadece sendin…
gördüğüm sendin,
hayalim sendin…
bakıp daldığım
yalnızca sendin…
şiir sendin…
şarkı sendin…
duyup çaldığım
sadece sendin…
Fikret Turhan

Çık gel

Meğer ne kadar duygusuz ve yavanmış aşkın,
Kör karanlık gecelere hapsettin varlığımı,
Sensiz nasıl güçsüzüm bir bilsen sevgili,
Eskiden buralarda sanki gülümserdi gökyüzü,
Sen olmayınca bataklık sanki bütün yeryüzü,
ve,
Ben sensiz gitgide çamura saplanıyorum,
Artık kimselere tahammül edemiyorum nedense,
Yalnız seni düşünmek istiyorum her nefeste,
Ne olurdu gölgen olsam yanından hiç ayrılmasam,
Ya bu gönül çok sevmekten bir gün yorulursa,
Geç olmadan toprak kokmadan saçlarım,
Etim kemiğe dönüşüp kaybolmadan bedenim,
ve,
Hala bir parçada olsa umut varken sevgilim,
Sevgimizden kırıntılar kaldıysa yüreğinde
Gel ansızın sormadan ben hala nefes alıyorken,
Benim için hala güneş doğuyorken..
Songül Büyükpınar

Sevgi Şiirleri

Sevemedim

Gurbet eller bana kara zindan oldu
Ne hayaller kuruyordum neler oldu
Bir ayım tam bir seneye eşit oldu
Gurbet beni ben gurbeti sevemedim
Gurbet elde şerefsizler azdır sandım
Su katılmamışları çıktı yanıldım
Her şey bugünümden güzel olur sandım
Gurbet beni ben gurbeti sevemedim
Günler taksitlere bölündü gurbette
Ne akşamı akşam ne gecesi gece
Bir tad bile yok ne suda ne ekmekte
Gurbet beni ben gurbeti sevemedim
Aşık Turhan düşünür hep gündüz gece
Gavurların kahrı çekilir mi diye
Altın kafeste olsam durmam yerimde
Gurbet beni ben gurbeti sevemedim
Turhan Ceyhan



Birine Sevdalandım

Bir kadına sevdalandım
Kaşı gözü kara
Adını hep dilimde sakladım
Onu anmaktan dilimde oldu yara
Bir kadına sevdalandım
Özü sözü bir gözü tok
Biraz şımarık birazda deli
Benden başka derdi tasası yok
Bir kadına sevdalandım neşeli mi neşeli
Hayatı yaşarken mutlu
İçi ferah ve temiz kalpli
Gözleri hep umut dolu


Aşk şiirleri

Aşk şiirleri Aşk şiirleri
Dünyada en duygusal şiirler
Anlamsızda olsa manasızda olsa
Duyguların ifadesi
Aslında manası ve anlamı vardır yazan için
Karşı taraf ne anlarsa mana ona göredir
Sevgi aşk meşk de neymiş der bazı insanlar
Belki bu kelimeleride saçma bulur
Ama aşık olan saçmada konuşabilir
Aşk şiiri yazmak şiirleri anlamak
Aşık olan anlar aşığın halinden
Bazıları yani aşık olmayanlar ise
Saçma bulur aşk şiirlerini

Aşk şiirleri

Hani birgün ilk tanışma anımızı anlatmıştık birbirimize
Ne kadar heyecanlıydık oysa
Çok mutluyduk o anlarda
Aşk şiirleri yazıyorduk birbirimize
Sen bana beni sevdiğini sözylüyordun
Ben de sana seninim seninleyim diyordum.
Sen şimdi yoksun gittin benden
Ben ise bedenen varım
Aklım sende kaldı güzelim
Aşk şiirleri yazacağım sen yine gelirsen
Bu garibin kalbine tekrar girersen.

Aşk şiiri

Seni özledimM Özledim Seni Bu gun Hergunden Cok Ruyalarım Senli Hayalin Hep benimle Kalktıgımda Sabahları Yoklugun yine hergun gibi Kavurdu beni bu gun Dunden cok Gecen Hafta diğerinden Acı Ben Sensizlikte Yok oluyorum Her Saniye Senli Geceler Aklımdan çıkmaz bir an bile Migdeme sancılar saplanıyor Yuzlerce bıçak darbesinde Ben olamıyorum Sensiz Ya sen Sen nefes Alabılıyormusun bensiz Mutlumusun ? He Askım Mutlulugun için Dua EDİYORUM Sen Mutlu olki Birtanem Teselli Bulsun Sende çarpan Kalbim Sende Duanda An beni Acıları dinsin diye Sensiz Dunya Bombos Yalnız Dunya neye yarar ki Yine Gel bu günde Gel Ruyalarıma Sensiz uyanmak Acı olsa bile Avunurum gecede Senın hayalınle SevDAM.
Gözyası

Aşk-ı Kifaye

Yüreğimin direklerinde her daim asılı kal
Üşümezsin merak etme ısıtacak seni kırmızı şal
İstediğimi yapamıyorum sana karşı suratım al
Diyeceğinden korkuyorum sonsuza kadar hoşçakal
İstemiyorum aşkı ama sol tarafım cahil
Nereye gidersen git peşindeyim il il
Çok çabuk yıkılırım senli kalbimin hammaddesi kil
Aşığım sana tutamam kendimi senin için herşeyi yaparım bil..
Dünyayı ateşe verip içinde yok olmakta dahil…

Aşkın Rehaveti

Kalbinin odalarını gezdirdin seni yalan sananlara
Ben ise eşlik ettim kalbine giren kanlara
Vasiyetim var at beni kalbimdeki kumlara
Hayat gözyaşlarımla doldurduğum kumbara
Senli güneş ışığını görünce hayal dünyamı bile alt üst ettim
Yalnız olduğunu sanma kalbinin aynasında nemim
Senin için benim olmaktan vazgeçtim
Üzülme dünyada tek değilsin bende senin

Oysaki Sonsuz Aşkımdın

Oysaki Sonsuz Aşkımdın
Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyordun
Yada ben bildiğimi zannediyordum
Sana seni sevdiğimi ifade edememişim demekki
Bir varsın bir yoksun
Varsın olsun sen yinede benim
Sonsuz Aşkımsın…

Doğadan doğal yarim

bir gonca gül için
bağa giderim sandım…
yârin yüzün görünce
dudağına aldandım….
yârim… yârim… gül yârim,
dudağını ver yârim…
yârim… yârim… gül yârim,
gamzelerin ser yârim…
bir yeşil yaprak için
dağa giderim sandım…
yârin yüzün görünce
gözlerine aldandım….
yârim…yârim…bak yârim…
bakışını ser yârim…
yârim…yârim…dal yârim…
yaprağını ver yârim…
Fikret Turhan

Sen ve Doğa

güneş,
değer gibi…
gözlerin,
yanar gibi…
nefesim,
adeta…
duracak gibiydi..!
rüzgar,
eser gibi…
kokun,
gelir gibi…
nefesim,
sanki…
duracak gibiydi..!
yağmur,
düşer gibi…
saçların,
parlar gibi…
nefesim,
hemen hemen
duracak gibiydi..!
Fikret Turhan

Zorlaştı canan

Derdim anlatmaya kelamım yetmez
Nefes almak bile zorlaştı canan
Yoruldu dizlerim hedefe gitmez
Sensiz nefes almak zorlaştı canan
Elin ağzı torba değil büzesin
Bak sayende adım çıktı deliye
Halimi arz ettim gidip veliye
Sensiz nefes almak zorlaştı canan
Yıllardır içimde kaynar bir kazan
Seni bahta yazmış kudretten yazan
Ömür güze döndü mevsimse hazan
Sensiz nefes almak zorlaştı canan
Kor oldu hasretin yüreğim pişer
Ömür çınarımdan yapraklar düşer
Kara topraklara gözlerim düşer
Sensiz nefes almak zorlaştı canan
Hoşgelir uzaktan davulun sesi
Mutlu olan mutlu sanar herkesi
Kesildi çıkmıyor DURAK’ın sesi
Sensiz nefes almak zorlaştı canan
Durak YİĞİT

Varmıydı Böyle

Ben böyle delice severken seni
Ansızın bırakmak varmıydı böyle ?
Sevdan gülşeninimi sararken yeni
Terk edipte gitmek varmıydı böyle ?
Hani dört kitapta yoktu gayrılık ?
Söyle nerden çıktı böyle sayrılık ?
Seninde bağrını yaksın ayrılık
Sebebsiz ayrılmak varmıydı böyle ?
Neler oldu herşey güzel giderken ?
Hergün visâl için dua ederken
Hiçmi üzülmedin çekip giderken ?
Acıya gark etmek varmıydı böyle ?
Dilerim mevlâdan kulun ondura
Merhameti yüreğine kondura
Yaktığın gibide seni dondura
Yok yere darılmak varmıydı böyle ?
Anlamadın gitti bendeki farkı
Dönüyor tersine feleğin çarkı
Kurudu akmıyor DURAK’ın arkı
Ele boyun bükmek varmıydı böyle
Durak YİĞİT

Samsunda Aşk

aşk,
bilet almış…
otobüse binmiş…
yola düşmüş..!
aşk,
5 temmuzda
Samsuna çıkmış…
aşk,
çiçek açmış…
nefes olmuş…
gönle düşmüş..!
aşk,
6 temmuzda
İstanbul’a yola çıkmış…
aşk,
yol almış..
özlem olmuş…
derde düşmüş..!
Fikret Turhan

Pablo Neruda Aşk Şiiri

Aşk
Bunca gün, ah, bunca gün
görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın,
nasıl öderim, neyle öderim?
Uyandı kana susamış
ilkbaharı koruların,
çıkıyor tilkiler inlerinden
çiylerini içiyor yılanlar,
ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
çamlar ve sessizlik arasında,
sorarak kendime nasıl, ne zaman
ödeyeceğim diye şu bahtımı
Bütün gördüklerim içinde
yalnız sensin hep görmek istediğim
dokunduğum her şey içinde
senin tenindir hep dokunmak istediğim:
seviyorum senin portakal kahkahanı
hoşlanıyorum uykudaki görüntünden
Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim
bilmiyorum nasıl sever başkaları
eskiden nasıl severlerdi,
yaşıyorum, bakarak, severek seni,
aşk tabiatımdır benim
Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun.
Nerde o? Hep bunu soruyorum
kaybolduğunda gözlerin
Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum,
yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi
geliyorsun sen, bir esintisin
şeftali ağaçlarından uçan.
Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil
o kadar neden var ki, o kadar az,
böyle olmalı aşk
kuşatan, genel
üzgün, müthiş,
bayraklarda donanmış, yaslı,
yıldızlar gibi çiçek açan,
bir öpüş kadar ölçüsüz.
Pablo Neruda

Bir ben vardı

Bir ben vardı..,
benden öte..
benden içeri…
bir anlatabilseydim…
bir ben olurdum..,
gözlerden öte..
gözlerden içeri…
bir aşk vardı..,
dilimden öte..
dilimden içeri..
bir haykırabilseydim…
bir ben olurdum..,
seslerden öte…
seslerden içeri…
bir ben vardı..,
bir de aşk…
AŞK üstüne…
bir aşk vardı..,
bir de ben…
BEN üstüne…
Fikret Turhan

Gece ve Sen

ellerimi uzattım,
geceye…
karanlık kına kına
parmaklarıma yapıştı…
sen diye…!
kulak verdim,
geceye…
rüzgarında sesin var sandım…
açtım kollarımı kucak kucak
yıldızlar yapıştı gözlerime
sen diye…!
yürüdüm karıştım,
geceye…
karanlık sıka sıka
sarıldı boynuma
sen diye…!
Fikret Turhan

Mutlu Aşk Yoktur

Heyecan, yoğun duygu, telaş ve sürekli beklenti
Yerken, içerken, uyurken olmak istediğim odur
Izdırabı uzundu, mutluluğuysa hemencecik bitti
Anladımki sonunda: Mutlu Aşk yoktur
Tutkulu arzularla hayal edilen ebedi birliktelikler
Sevdalı gözlerde resmedilen hep mutlu sondur
Çatışmalar seneler sürer, huzurlu anlar hemen biter
Anladımki ben Sonsuz Aşk yoktur
Şirkan Hatay

Korkuyorum ey aşk

Başka gözlere dalıp gider,
Başka gülüşlere takılıp kalırsın,
Ve,
Avuçlarımdan kayıp gider yüreğin diye,
Korkuyorum ey ”AŞK”..
Başka tenlerin sıcağında yanar,
Başka dudaklarda eriyip gidersin,
Ve,
Başka kollarda uyanırsın diye,
korkuyorum ey ”AŞK”..
Hayallerinde yerim olmaz,
Adımı duyduğunda bir anlamı kalmaz,
Ve,
Gün gelirde hatırlamazda unutursun diye,
Korkuyorum ey AŞK..
Songül BÜYÜKPINAR

Hangi yana baksam sen varsın

Hangi yana baksam sen varsın
Hangi yana baksam sen varsın be gülüm
Sensiz olmuyor yaşamıyorum
Sensiz
Seni çok seviyorum
Nereye baksam seni görüyorum
Sen benimdin sevdiceğimdin
Heryerde seni görüyorum
HANGİ YANA BAKSAM SEN VARSIN.


Beyhude Eden o Aşk

Karanlık bir sokaktayım,etraf sifiri karanlık
Kaldırımlara kanla çizdim senin göz bebeklerini
Bu yolun sonu derin bir bataklık
Ölecek olsam da kurtaracağım çiçeği burnunda sevdiğimi
Tüm çıplaklığıyla çıkarken karşıma gerçekler
Yanlış gerçeğe tercih edilir mi bir sevda uğruna
Savururken beni diyardan diyara zelzeleler
Platonik olsa da sahip çıkmalıyım yetim kalan duygularıma
varlığım kudret elinde olan ALLAH’a andolsun
Şahikalar parçalanıyor kalbimin derinliklerin de
Bir karış yer verirse kalbin , kalbime mezar olsun
Sende gel katıl bana bir sevda türküsü söyle
Elbet hissiyatlarım çıkartacak beni şaha
Yüz yüze gelirken sevdiğim beni istemese de
işte o gün haktır olucağım kaptan-ı deria
Utanmışlıkla dokunabilirsem usul usul esen melteme
İtiraf edebilecek gücüm olsaydı keşke
Kaderime terkedilirken paslı yollarda
Cahilliğin verdiği cahil cesaret le
Liğme liğme edin leşimi lakin saygı duyun sevdama
Keza güzümden yaşlar düşecek yerlere
Suçumu sor ünce güzü dünmüş polis amca
Sonra tak bileklerime meltemden bir kelepçe
İtiraf edeyim suçumu inandım beyhude eden o aşka


MUSA DARĞIN

Resimli Aşk Sözleri

Poyrazlar Meltem Oldu Kalbimde

Poyrazlar Meltem Oldu Kalbimde
Bir akşam üstü mahsumluğun şeffaflığıyla bakarken yıldızlara
Yanlızlığın gere gere bıraktığı keskin sille çarptı yüreğime
Saflığıyla meltem olsada kalbimde kapı oldu poyrazlara
Gözbebeklerinin uzaklığıyla muamma oldum mecnunlar çölünde
Öyle bir duygu ki anlatmak mümkün değil yaşamayana
O duygu yokmu sirkeler insanı boşa tükettiği ümürden
İçimdeki hissiyatı anlasa meltemler vakıf olur poyrazlara
Ah keşke lütf-u kerem olsada sevgimi dile getirebilsem
Şu geminin kaptanı tektir gerisi mürettebattır
Bu gönlün sahibi tektir gerisi teferruattır
Aşık-ı saıktır meltem-i cuda içimde
Boştur fail-i meçhul sevgim poyraz içinde melteme
Aşk şarabı içip satırlarımamı dükeyim sevdayı sevgiyi
Nasıl bir rezil gafletteyim anlamıyorum
Zincirler vurdu aklıma,kalbime gözbebekleri
Artık eminim ne kadar inkar etsem de meltemi seviyorum
Öyle bir bakış ki yetim ve mahsun
irademi ayaklar altına alan cahil bir sevgi
Aşktan yana nasibim yok lakin hala var umutum
Umutlarıma hazan oldu hicran dolu son şafak güneşi



Aşk Sözleri Etkileyici

göklere,
sığmazdı bulutlar
gelip gözlerime sığındılar….
gözlerime,
sığmazdı yağmurlar
gelip yaşlarıma karıştılar..!
göklere,
sığmazdı rüzgarlar
gelip nefesime sığındılar…
nefesime,
sığmazdı yıldırımlar,
gelip bakışıma karıştılar..!
göklere,
sığmazdı güneşler,
gelip gecelerime sığındılar…
gecelerime,
sığmazdı rüyalar,
gelip sabahlarıma karıştılar..!
Fikret Turhan
Bir önceki şiirimiz olan Poyrazlar Meltem Oldu Kalbimde başlıklı şiirimizide okumanızı öneririz.

Böyle Bir Sevda

Sevda yüklü kervan mısın gelip geçersin,
Tam kondu derken kalkıp göçersin,
Sende bir gün ektiğini biçersin,
İşte böyle bir sevda benimkisi…
Damla damla yaş mısın gözümden süzülen,
Aşılmaz engel olup karşıma dizilen,
Kara kader gibi alnıma yazılan,
İşte böyle bir sevda benimkisi…
Bağdaş kurup otursan tahtıma,
Belliki sen yazılmışsın bahtıma,
Unutmak istedikçe düşersin aklıma,
İşte böyle bir sevda benimkisi…
Dar geliyor bu şehirler duramıyorum,
Aşk yolunda volta vuramıyorum,
Senden gayrısına aşık olamıyorum,
İşte böyle bir sevda benimkisi…
Bir önceki şiirimiz olan Sığmazdı başlıklı şiirimizide şiir, Şiir Defteri ve Şiir Perisi okumanızı tavsiye ederiz.

Sen Benim Canımsın

Sen benim tutkularımsın
Sen benim sevdalarımsın
Kuruyan toprağımda nemsin
Susuzluğumda suyumsun
Gönül bahçemde çiçeğim
Sen benim canımsın.
Sen benim umutlarımsın
Aşk odağımda aşkımsın
Kalbimin atışlarısın
Damarlarımda can suyum
Sen yaşam kaynağımsın
Sen benim canımsın.
Geceleri hayallerimsin
Gündüzleri özlemimsin
Gönül karanlığımda ışığım
Sen benim hayatımsın
Sen benim canımsın
Bir önceki şiirimiz olan Böyle Bir Sevda başlıklı şiirimizide aşk, aşk şiirleri ve Aşk ve sevda okumanızı tavsiye ederiz.


up
sex izle türk sikiş porno porno