Anlatmak istedim anlamadınız

Fark ettiğim binlerce çelişkiyi Anlatmak istedim, anlamadınız. Bozduğunuz toplumsal ilişkiyi Anlatmak istedim, anlamadınız. Şimdi her köşede bir başka yazar Gerçeği gizleyip bambaşka yazar Sanmayın bu adam hep aşka yazar. Anlatmak istedim, anlamadınız. Tam kırk yıl oldu sesini duymadım. İnan onsuz hayal bile kurmadım. Özgürlük peşindeyken uygun adım Anlatmak istedim, anlamadınız. Her şiirde bir sitem diktatöre Yıktığın kültürü edip restore Baş değil el kaldırıp milyon kere Anlatmak istedim, anlamadınız. İslam’a leke süren bireyleri Gösterdim azalsın diye reyleri. Bu vatan bölünsün diyen beyleri Anlatmak istedim, anlamadınız. Mesut İlkay Yanık

Bulut yağmur ve aşk

bulut.., sanki bir perde… rüzgar onu serdiğinde, yağmur yoğunlaşırdı yüreğimin içinde… yağmur.., sanki bir oyun… rüzgar onu sergilediğinde, aşk yoğunlaşırdı gözlerimin içinde…. Fikret Turhan

Zorlaştı canan

Derdim anlatmaya kelamım yetmez Nefes almak bile zorlaştı canan Yoruldu dizlerim hedefe gitmez Sensiz nefes almak zorlaştı canan Elin ağzı torba değil büzesin Bak sayende adım çıktı deliye Halimi arz ettim gidip veliye Sensiz nefes almak zorlaştı canan Yıllardır içimde kaynar bir kazan Seni bahta yazmış kudretten yazan Ömür güze döndü mevsimse hazan Sensiz nefes almak zorlaştı canan Kor oldu hasretin yüreğim pişer Ömür çınarımdan yapraklar düşer Kara topraklara gözlerim düşer Sensiz nefes almak zorlaştı canan Hoşgelir uzaktan davulun sesi Mutlu olan mutlu sanar herkesi Kesildi çıkmıyor DURAK’ın sesi Sensiz nefes almak zorlaştı canan Durak YİĞİT

Yaz kalem haberim

Dertlerimi ucu uca eklerim Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Umudum bitmedi hala beklerim Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Gitmiyor başımdan keder ve elem Yıllardır yarama sürmüyor merhem Nedir bu LEYLA’dan çektiğim kalem ? Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Beklerim haberi gelmez yellerde Perişan derbeder oldum ellerde Dolanıyor yaşım akan sellerde Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle De büyük aşkımız geldi nazara Sevdasıyla düştüm hep ahı zara Gireceğim bu gidişle mezara Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Koptu yüreğimde dinmez vaveyla Sevene revamı sen söyle LEYLA ? Melül mahzun boyun bükerim LEYLA Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Budur DURAK’ığmın senden dileği Sevenler çekiyor bütün çileyi Hiç kimse katmasın aşka hileyi Yaz kalem haberim yaz yâr’e böyle Durak YİĞİT

Gözüm düşüyor

Ak kâğıt üstüne yazarken aşkın Sığmıyor gözlerden taşıyor taşkın Bense yokluğunda divane şaşkın ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Yâr koydun koynumda iki elimi Görmüyorsun şu çağlayan selimi Ey vefasız lâl eyledin dilimi ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Kendimdende yavaş yavaş ıradım Erişti göklere ahım feryadım Şişelerde damla damala aradım ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Der DURAK’ım gayri canı nideyim ? Bu davayı nere kadar güdeyim ? Eylemeyin beni artık gideyim ,,,,Gözlerim ağlıyor beden üşüyor ,,,,Kara topraklara gözüm düşüyor Durak YİĞİT

Kördüğüm

sen, yüzünü dost bildiğim.. ben ki, bir gülüşünle öldüğüm.. sen, sözünü senet bildiğim… ben ki.. canımı bile ikiye böldüğüm… sen, özünü nefes bildiğim.. ben ki… aşkınla olmuşum kördüğüm… Fikret Turhan

Sen hep uzakların içinde

sen hep uzakların içinde korkunç hayaletler kovalıyordun ben ise havalı gülüşüne yeni masallar anlatıyordum. sen hep rüzgarın yeşil dalları arasında şen gezen ruhlara bakıyordun ben küllerimin deniz kokusundaki kalbine yeni bir ilmek atıyordum. Fatma Saylak

Kibrit Kutusu

Eskiden, Yani.., Ben çocukken… Sen çocukken… Aşkımızın, Falına bakardım Kibrit kutusunda… Ben… İki çubuk seçerdim, İçlerinden… En nazlısı sen… En civanı ben… Kibrit kutusunun İki ucunda, Yan yana durur.. Yanmayı beklerdik, Senle ben… Alevler, Sarardı bedenimizi… Önce, Başlarımız eğilir, Bedenlerimizle Dönerdik birbirimize… Benle sen… Falım, Çıktı diye… Deliye dönerdim Ben… Fikret Turhan

Verdiğim sözden geri dönemem

İçim bir cehennem patlar kudurur Güllerim dalında açmadan kurur Bir zalım kalbimden hançerin vurur ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem İçten yanar beden külleri sönmez Anladım ki artık gidenler dönmez Aşık ölür amma maşuk’u görmez ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Başladı kar boran savrulmaz harman Yoruldu bedenim kalmadı derman O yâr katlimize eylemiş ferman ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Yeter ey vicdansız bu kadar yeter Yıkık gönül evim baykuşlar tüner Bak şu hallarıma ettin bin beter ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Yağdırdın zamansız doluyu karı Tükenmez DURAK’ın gamı efkârı Bunca acılardan benzim sapsarı ,,,Mahşeredek davam sürer sönemem ,,,Ben verdiğim sözden geri dönemem Durak YİĞİT

Günüm Sen Gecem Sen

Günüm, geceye dönerdi.. sen yanımda olmayınca… çiçekler bir yana, güneş bir yana.. sarılırdım ben, yalnızlığın bitmez karanlığına..! gecem, gündüze dönerdi.. sen yanımda olunca… ay bir yana, gece bir yana.. sarılırdım ben, varlığının sönmez ışığına..! sen, güneşim olunca.. ben tutulman olur… kaybolurdum..! sen, ayım olunca.. ben çekimin olur sokulurdum yanına..! Fikret Turhan

Gerilince

toprak gerilince, fay kırılır… kıyamet kopar… ama… o rahatlardı..! gök gerilince, bulutlar kopar… şimşekler çakar… ama… o rahatlardı..! insan gerilince, tepesi atar… küfrü basar… ama… o rahatlardı..! Fikret Turhan

Bazı Yürekler

Yüreklileri daracık bazılarının…… Ne sevgi sıgıyor icine………. Nede insanlık …. Firdevs-i Ala

Güle Güle

Hadi öyleyse güle güle Ne güzel bir güzellik ki biz birbirimize veda ederken ”Gül’e Gül’e” deriz. Meger bu Muhammed’e Muhammed’e git demekmis. Nereye gidersen git Gül’e git.. Nerede yürürsen yürü, Gül’e (S.A.V) giden yoldan yürü.. Hadi öyleyse GÜL’E GÜL’E..

Ev şiiri

Evimiz Ne güzeldir evimiz İçi dışı tertemiz Sizde gelip görseniz Onu çok seversiniz Küçük bir bahçemiz var Yaz gelince şenlenir Uçan kuşlar bulutlar Bahçemizde dinlenir EVİMİZ kapı pencere duvar herkesin bir evi var bizimki şu tek katlı kutu gibi pek tatlı orda doğdum büyüdüm emekledim yürüdüm kışın soğuktan kardan yazın korur sıcaktan bu sokaktan gelinir hemen kolay bulunur adresi alın yine buyrun gelin bizlere

Sensizlik Çok Acı

Sensizlik öğle acı veriyor ki bana Dalıp dalıp gidiyorum bak uzaklara Kalbim derinden sızlıyor ağrıyor işte Küsüyorum işte ben bu yalnızlığıma Perişan olsam da yaşadığım bu hayatta Mutlu olacağım belki öbür dünyada Senden önce yaşamadım ki ben sevdayı Sen öğrettin bana sevmeyi ve de aşkı Bense kıymetini bilemedim belki de Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda Sensizlikten ötesi nedir ki zaten bana Ben bir kere sevdim bunu anlasana Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha. Onun sadece sende olduğunu anlasana Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana. Bir kez daha benim yanımda olsana.

Acı ve Neşe

Bir gemi karaya oturur… Kan akıtanlar, kendi akttığı kanda boğulur İhanete uğraşmış aşıklar doğurulur… Aradan yıllar geçse. Aşık olduğun kadın seni bırakıp giderse.. Kapılar yüzüne kapanırsa. Bir yalnızlık çöker üstüne.. Gazete kağıdı serin üzerime.. Onun sevgisinden başka sevgi girmesin.. Gönlüme kapattım gözlerimi hayat kurdum.. Kurduğum o hayali paralarıyla satın almak istediler olmaz dedim.. Seni böyle delicesine seven bendim…

up
sex izle türk sikiş porno porno